istanbul manzara

Yeni Enerji Kaynakları Işığında Güç Dengeleri

Tek egemen güç olarak ABD’nin dünyayı yönetme misyonunun sonuna gelindiği bir dönemde, Rusya’da yaşanan toparlanma ve Çin’deki ucuz maliyetli üretim ve teknolojik gelişmeler, tüm dikkatlerin yavaş yavaş doğuya doğru bir yöneliş (oryantasyon) içerisinde olduğunu göstermektedir.  

 
Medeniyetler ittifakı, bir başka değişle “senkretizm” (syncrétisme) anlayışlı vaazların da özellikle Ortodoks toplumlarda pek fazla zuhur edemediği gayet aşikâr şekilde ortaya çıkmıştır. Bu konudaki çabalar, Batı ile Doğu arasında oluşturulmaya çalışılan farklı inançların ortak temel inanç eksenine oturtulması fikrini amaçlayan, `Medeniyetler İttifakı Projesi’ de pek ciddi bir algı oluşturamamıştır.


Kültür ve inanç dayatmalı yeni algı metotları yerine, asıl oryantasyonun doğal mecrasında gelişmesi ve öze dönüş alametleri göstermesi, doğal gerçeklik anlayışını dengeleyen en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, belirli mahfillere bağımlılığı öngören sözde barışı, uzlaşmayı ve iyimserliği öngören BOP ve benzeri Batı’nın emperyalist istek ve arzularını ön plana çıkaran, karmaşık ilişkileri ziyadesiyle içinde barındıran,  siyasi entegrasyona yönelik yapay projelerin zıtlıkları ve yanlışlıkları artık ayan beyan ortaya çıkmaya başlamaktadır.


Bu cümleden hareketle, Dünya’daki son gelişmeleri dikkatle incelediğimizde karşımızda güç dengesinin yeni hamlelerini görmek mümkün olacaktır. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan gelişmeler bunun iz düşümü niteliğinde olsa gerek. Örneğin, Kıbrıs’ta enerji alanında yaşanan son gelişmeler, bir yandan ABD’yi ve Batı’yı çözüme doğru tetiklerken, diğer taraftan, Rusya’nın da kendi çapındaki yeni hamlelerini de göz ardı etmemek gerekir kanaatindeyiz.


ABD ve Batı, Ortadoğu’nun enerji koridorunu sağlama almak ve yeni enerji kaynaklarını kontrol altında tutmak üzere büyük hamleler içerisinde yer almaktadır.Daha önceden CIA’da enerji analisti olarak görev yapan, “The John L. Thornton” Çin Merkezi’nde görevli olan Erica S. Downs,  Washington DC’de yer alan önemli düşünce kuruluşlarından ‘Brookings Institution’da yaptığı konuşmada, Burma ve Doğu Afrika’nın kıyı şeritlerinde önemli yeraltı doğal gaz gibi enerji kaynaklarının varlığına atıfta bulunması büyük önem arz etmektedir.


Şöyle ki, Downs’un işaret ettiği Doğu Afrika’daki sahillerin büyük kısmının fakirlik ve yoklukla cebelleşen Müslüman Somali ve Burma’daki zengin yer altı enerji kaynaklarının  da benzer şartlardaki Müslüman Burmalıların yaşamakta olduğu bölgelerde yer alması ve her iki ülkede de, bir türlü çözüme kavuşmayan büyük huzursuzlukların yaşanmakta olması dikkat çekicidir. 
Ortadoğu’daki karmaşa ortamında görüldüğü gibi, bu ülkelerdeki huzursuzluklar da, Batı’nın enerji kaynaklarına daha kolay ulaşımını sağlamaya yöneliktir. Örneğin,  Kiev’de Sokak protestolarının baş göstermesinden sonra, Exxon Mobil’in Avrupa’dan sorumlu başkan yardımcısı Kevin Biddle, Kiev’e giderek Ukrayna Devlet Enerji Şirketi Naftagaz ile görüşerek, Exxon Mobil’in Karadeniz’in derin bloklarında doğal gaz arama isteğini iletir. Exxon Mobil sözcüsü Partic Mc. Ginn de, benzer şekilde Karadeniz’e yönelik enerji politikalarını ortaya koymaya çalışmaktadır.


Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Almanya’nın en büyük gaz tedarikçisi konumundaki Rusya,  Ukrayna’daki son gelişmeler üzerine Batı’nın kendisine uygulamaya çalıştığı ambargoyu delebilmek amacıyla Rusya ve Çin arasında, 1689’da yapılan `Nerchinsk Anlaşması’ ve 1860’da yapılan   `Beijing Anlaşması’ sonrası en büyük anlaşmayı enerji alanında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile yaparak bir bakıma, yeniden doğuya doğru doğal mecrası içerisine kaymakta olan ticaretin ve sanayinin enerji açığını da ortadan kaldırmaya yönelik büyük bir hamle ortaya koymuştur.
Rusya, Tazovskiy gazını Çin’e kadar uzatacak ve altyapı ile birlikte maliyeti 75 milyar doları bulacak olan boru hattı çalışmaları sonunda ,‘Batı’ bloku karşısında ’Doğu’ blokunun büyük önem kazanacağı ve güçleneceği  artık yavaş yavaş mübeyyin olmuştur.


Batı’nın enerji koridoru üzerinde önemli bir yere sahip olan Türkiye, yakın bir gelecekte, Akdeniz ve Karadeniz sahillerinde derin yeraltı bloklarındaki muhtemel enerji kaynakları ile ön plana çıkabilecek güce sahiptir. Batı’nın yıllar önce Sayın Erdoğan iktidarı vasıtasıyla Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı `BOP Projesi’nin altında da bu gerçekler yatmaktadır. 


Türkiye, yeni gelişmeler karşısında güçlü bir duruş sergileyebilmek için, bütün içsel kriz ve sorunlarını `de escalate’ ederek, yeniden şekillenmeye başlayan dış politikalarda güçlü bir pozisyon alarak gerekli adımları atmak durumundadır.

Doğan BEKİN
Siyasetçi, Yazar, Çevirmen

“Şuşa Zaferi” İşgal Altındaki Toprakların Özgürleşmesinde Kilometre Taşı Olacak

Genel Başkan Yardımcımız Doğan Bekin, Dağlık Karabağ'ın kalbi konumundaki Şuşa şehrinin işgalden kurtarılmasıyla Ermeni işgal güçlerinin bir kopuş sürecine gireceğini ve bu zaferin işgal...

FRANSACUMHURBAŞKANI EMMANUEL MACRON KAŞ YAPAYIM DERKEN YİNE GÖZ ÇIKARDI

Macron, bir yandan Charlie Hebdo tarafından yayınlanan karikatürler konusunda İslam dünyasında yanlış anlaşıldığını ifade ederken, diğer yandan söz konusu karikatürleri mütecaviz bir tutumla ısrarla...

NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ABDULLAH ÖCALAN

1980 öncesi Ankara Gölbaşı Sineması hınca hınç dolmuş , hepimiz Necip Fazıl Kısakürek’in , “Dünya Bir İnkılâp Bekliyor” konferansında vereceği mesajı sabırsızlıkla bekliyorduk.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

22,159BeğenenlerBeğen
3,912TakipçilerTakip Et
0AbonelerAbone
- Advertisement -

“Şuşa Zaferi” İşgal Altındaki Toprakların Özgürleşmesinde Kilometre Taşı Olacak

Genel Başkan Yardımcımız Doğan Bekin, Dağlık Karabağ'ın kalbi konumundaki Şuşa şehrinin işgalden kurtarılmasıyla Ermeni işgal güçlerinin bir kopuş sürecine gireceğini ve bu zaferin işgal...

FRANSACUMHURBAŞKANI EMMANUEL MACRON KAŞ YAPAYIM DERKEN YİNE GÖZ ÇIKARDI

Macron, bir yandan Charlie Hebdo tarafından yayınlanan karikatürler konusunda İslam dünyasında yanlış anlaşıldığını ifade ederken, diğer yandan söz konusu karikatürleri mütecaviz bir tutumla ısrarla...

NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ABDULLAH ÖCALAN

1980 öncesi Ankara Gölbaşı Sineması hınca hınç dolmuş , hepimiz Necip Fazıl Kısakürek’in , “Dünya Bir İnkılâp Bekliyor” konferansında vereceği mesajı sabırsızlıkla bekliyorduk.

KIBRIS’TA YENİ SÜREÇ VE BEKLENTİLER

KKTC’de yapılan ve Sayın Ersin Tatar’ın kazandığı cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi, şüphesiz ki Doğu Akdeniz’de yaşanan son konjonktürel gelişmeler ışığında KKTC’nin geleceğini derinden etkileyecek öneme haizdir.

KKTC MARAŞ BÖLGESİNİN SADECE SAHİL KISMI DEĞİL, TAMAMININ İSKÂNA AÇILMASI GEREKİR

KKTC'nin Gazimağusa şehrine bitişik Doğu Akdeniz’in ünlü turizm beldesi sayılan ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası ‘Hayalet Şehir' olarak adlandırılmaya başlanan Maraş, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. 13 Ağustos 1974 tarihinde nihayete eren İkinci Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kurtarılmış olmasına rağmen ne yazık ki, hala iskâna kapatılmış durumdadır. Oysaki Maraş bölgesinin Osmanlı vakıf mülkü olduğu belgelerle sabittir.

Pin It on Pinterest