ABD’nin Minnesota eyaletine bağlı Minneapolis kentinde polis memuru tarafından acımasızca boğularak öldürülen ‘Amerikanın ötekisi’ konumundaki Sub-Sahara kökenli George Floyd adlı Amerikan vatandaşının ölürken; “nefes alamıyorum” (I can not breath) haykırışı aslında oluşturulmaya çalışılan ‘Yeni Dünya Düzeni’nin mikro sinopsis uygulamasının can çekişmesinin bir yansısıdır.
ABD’de Sub-Sahara kökenlilere karşı uygulanmakta olan ötekileştirme politikaları, Cahiliye dönemi anlayışını çağrıştıran “biz ve onlar” uygulaması ile ortaya çıkan müzmin ırk ayrımcılığı hastalığının yeniden depreştiğini ve uç vermeye başladığını ortaya koymaktadır.
Minneapolis’teki vahşet görüntüsü, bir bakıma efendi-köle anlayışının nevzuhuru olan ‘Yeni Dünya Düzeni’ni önceliyen sözde ‘Pax-Americana’(Amerikan Barışı) düşünce atlasının Firavunvari bir tezahürüdür.
Yeni Dünya Düzeni bağlamında; “adalet,insan hakları ve özgürlük” saçayağı referansıyla dünyaya barış ve istikrar getirme mottosuyla ortaya çıkan hegemonyal ‘Beyaz Üstünlükçü’ anlayış ,Amerika’da ortaya konulan katı baskıcı tutum sonucu yavaş yavaş inandırıcılıktan uzaklaşmakta ve meşruiyet zeminini hızla yitirmektedir.
Çağdaş firavunların yörüngesinde siyaset yapmaya çalışan ve “hak ve adalet” oryantasyonlu medeniyetimizin Batı Medeniyeti’ne yenildiğine kendilerini inandıran teslimiyetçi anlayışa sahip politikacıların, Minneapolis kentinde meydana gelen vahşetten önemli dersler çıkarması gerekir kanaatini taşıyoruz.
Saygılarımızla…
Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi
Genel Başkan Yardımcısı