istanbul manzara

D-8 ‘İN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ

Rand Corporation (Rand Düşünce Kuruluşu) ve Carnegie Endowment kıdemli uzmanlarından Frederic Wehrey, geçmişte Ortadoğu’nun jeopolitiği üzerine
analizler yaparken, ABD’nin Ortadoğu’nun zengin enerji kaynaklarının başını çeken Suudi Arabistan ve İran a karşı yaklaşımının enmity (düşmanlık) ve emity (dostluk) bağlamında ele alındığını ifade etmesi son derece düşündürücü bir yaklaşım idi.
Kaygan zeminli bir yapıya sahip olan Ortadoğu’da, ABD’nin ısrarla uygulamaya çalıştığı enmity ve emity politikaları, iki ucu daha da keskinleştirilmeye çalışılan Sünni-Şii ayrışmasının tam karşılığı olsa gerek.
Ortadoğu nun yeni Sünni-Şii satrancında Türkiye nin jeostratejik konumu şüphesiz daha da büyük önem kazanmaktadır. Bunun yanısıra, ABD’nin enerji kaynaklarındaki can damarını oluşturan Suudi Arabistan ve bu ülkeye bağlı politikalar izlemeye çalışan diğer petrol zengini körfez ülkeleri ve İsrail açısından en az Mısır kadar önem arz eden Ürdün gibi ülkeler, ABD’nin büyük önem verdiği stratejik müttefiklerdir.
Akla gelmeyen (elusive) senaryolarla ortaya konulmaya çalışılan mezhep odaklı gelişmeler, İsrail in güvenliğini daha fazla korumaya
yönelik hamlelerdir.
Ortadoğu da yapılmaya çalışılan bütün kısır döngülü politikaların
ve ortaya çıkan mezhep kavgalarına dayalı şekillenmelerin hiçbir şekilde çözüm odaklı olamayacağı bilinen bir gerçektir. Aslında yapılması gereken tek şey, modusvivendi ile mezhep kaynaklı sorunların bir an önce ortadan kaldırılması ve birlik ve beraberliği önceleyen yeni bir Ortadoğu nun sağlam bir omurga üzerine oturtulmasıdır.
Yirmi üçüncü kuruluş yıldönümünü kutladığımız D 8 Teşkilatı, İslam coğrafyasında vuku bulan sorunların çözümünde ve güçlerin birleştirilmesinde en yapıcı rol oynayabilecek önemli bir kuruluş olsa gerek. Bu konuda şimdiye kadar iktidar tarafından D-8’in gelişmesi ve dünya yönetişiminde daha aktif rol oynayabilmesi için şimdiye kadar gerekli adımların atılamamış olması son derece düşündürücüdür.
İslam coğrafyasının kan gölüne dönüştüğü bir dönemde D-8 oluşumunun ana ilkelerini bir kez daha hatırlatmada yarar olsa gerek.

D-8 OLUŞUMUNUN ANA iLKELERi

* Savaş değil, barış

* Çatışma değil, diyalog

* Çifte standart değil, adalet

* Üstünlük değil, eşitlik

* Sömürü değil, işbirliği

* Baskı ve tahakküm değil, hürriyet ve demokrasi!

“Şuşa Zaferi” İşgal Altındaki Toprakların Özgürleşmesinde Kilometre Taşı Olacak

Genel Başkan Yardımcımız Doğan Bekin, Dağlık Karabağ'ın kalbi konumundaki Şuşa şehrinin işgalden kurtarılmasıyla Ermeni işgal güçlerinin bir kopuş sürecine gireceğini ve bu zaferin işgal...

FRANSACUMHURBAŞKANI EMMANUEL MACRON KAŞ YAPAYIM DERKEN YİNE GÖZ ÇIKARDI

Macron, bir yandan Charlie Hebdo tarafından yayınlanan karikatürler konusunda İslam dünyasında yanlış anlaşıldığını ifade ederken, diğer yandan söz konusu karikatürleri mütecaviz bir tutumla ısrarla...

NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ABDULLAH ÖCALAN

1980 öncesi Ankara Gölbaşı Sineması hınca hınç dolmuş , hepimiz Necip Fazıl Kısakürek’in , “Dünya Bir İnkılâp Bekliyor” konferansında vereceği mesajı sabırsızlıkla bekliyorduk.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

22,159BeğenenlerBeğen
3,912TakipçilerTakip Et
0AbonelerAbone
- Advertisement -

“Şuşa Zaferi” İşgal Altındaki Toprakların Özgürleşmesinde Kilometre Taşı Olacak

Genel Başkan Yardımcımız Doğan Bekin, Dağlık Karabağ'ın kalbi konumundaki Şuşa şehrinin işgalden kurtarılmasıyla Ermeni işgal güçlerinin bir kopuş sürecine gireceğini ve bu zaferin işgal...

FRANSACUMHURBAŞKANI EMMANUEL MACRON KAŞ YAPAYIM DERKEN YİNE GÖZ ÇIKARDI

Macron, bir yandan Charlie Hebdo tarafından yayınlanan karikatürler konusunda İslam dünyasında yanlış anlaşıldığını ifade ederken, diğer yandan söz konusu karikatürleri mütecaviz bir tutumla ısrarla...

NECİP FAZIL KISAKÜREK VE ABDULLAH ÖCALAN

1980 öncesi Ankara Gölbaşı Sineması hınca hınç dolmuş , hepimiz Necip Fazıl Kısakürek’in , “Dünya Bir İnkılâp Bekliyor” konferansında vereceği mesajı sabırsızlıkla bekliyorduk.

KIBRIS’TA YENİ SÜREÇ VE BEKLENTİLER

KKTC’de yapılan ve Sayın Ersin Tatar’ın kazandığı cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi, şüphesiz ki Doğu Akdeniz’de yaşanan son konjonktürel gelişmeler ışığında KKTC’nin geleceğini derinden etkileyecek öneme haizdir.

KKTC MARAŞ BÖLGESİNİN SADECE SAHİL KISMI DEĞİL, TAMAMININ İSKÂNA AÇILMASI GEREKİR

KKTC'nin Gazimağusa şehrine bitişik Doğu Akdeniz’in ünlü turizm beldesi sayılan ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası ‘Hayalet Şehir' olarak adlandırılmaya başlanan Maraş, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar uyarınca hem yerleşime hem de iskâna kapatılmıştı. 13 Ağustos 1974 tarihinde nihayete eren İkinci Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kurtarılmış olmasına rağmen ne yazık ki, hala iskâna kapatılmış durumdadır. Oysaki Maraş bölgesinin Osmanlı vakıf mülkü olduğu belgelerle sabittir.

Pin It on Pinterest