Basın çalışanı gazetecilerin uymayı kabul ettikleri; ‘Basın Ahlak Yasası’nda ifadesini açıkça bulan, “Şeref ve haysiyetlere karşı haksız yayın yapılamaz, kişi ve kurumlar aleyhinde iftirada bulunulamaz” hükmüne rağmen, Çölaşan’ın geçmişte kalemini kendi hür iradesi doğrultusunda değil, 28 Şubat’ın vesayetçi anlayışı tarafından bazı köşe yazarlarına verilen ‘mandate’ kapsamına göre kullanarak, iftira ve nefret söylemleriyle milletin iradesine ipotek koymaya çalışması hala hafızalarda saklı durmaktadır.
Söz konusu gazetecilerin görev süreleri sonunda turnusol kâğıdı işlevine tabi oldukları gözlerden kaçmamıştır. Nitekim Emin Çölaşan’a yüklenen görevin bitiminde yazılı basının amiral gemisindeki köşe yazarlığına ibretlik bir şekilde son verildi. O dönem Hürriyet Gazetesi’nde Çölaşan’ın Genel Yayın Yönetmenliğini yürüten Ertuğrul Özkök’ün Biz10TV ‘ye verdiği demeçte ;”gazetelerin yüzde 70’inin ‘trolleşmiş’ yazarlardan oluştuğunu” ifade etmesi bu gibi gazetecilere itibar edilip edilmeyeceği konusunda üzerinde önemle durulması gereken anlam yüklü bir itiraf niteliğindedir.
Emin Çölaşan’ın, nam-ı diğer 28 Şubat kalemşörü olarak, Post-Modern darbe anlayışı sonrası meşru gazetecilik arenasında kabul gören fikri yaklaşım ve söylemleri artık hiçbir itibar görmediğinden gazetecilik mesleğinde esamesi dahi okunmayan bir konuma gelmiş olmanın ruh hali içerisinde adeta bir çıkış yolu arayarak kendisine meşruiyet arayışı sevdası içerisinde olduğunu görmekteyiz.
Emin Çölaşan’ın son olarak Erbakan Hocamıza yönelik art niyetli, kin dolu, mesnetsiz ve ağza alınmayacak düzeydeki ifadeleri aslında onun düzeysizliğinin birer göstergesi niteliğindedir.
Gazetecilik mesleğinin ruhuna ve doğasına tamamen ters düşen, yaptığı iş gazetecilik ahlakıyla bağdaşmayan sakat zihniyetli kişilerin 28 Şubat zihniyetinin kalıntısıyla kendi kendilerine görev biçme ve had bildirme döneminin sona erdiğini özellikle vurgulamak istiyoruz.
Türkiye’nin marka değeri olan, uyguladığı sanayileşme hamlesi ve yapmış olduğu efsane hizmetler şu anda her kesim tarafından daha iyi anlaşılmakta olan Erbakan Hocamız’ı eleştirme cüretini kendisinde bulan bu sakat zihni anlayış ne yazık ki bizlere yeniden dünün olumsuz atmosferini yaşatmaya çalışmaktadır. Bu sakat iradenin karşısında her zaman olduğu gibi, bundan sonra da dimdik duracağımızı ve Türkiye’nin istenilen düzeye gelmesi için ‘Erbakan’ca’ bir duruş ve anlayışla hareket edeceğimizi açıkça ifade etmek istiyoruz.
Çölaşan’ı karşımıza muhatap almamak ve kullandığı üslup seviyesiyle kendisine cevap vermemek, Erbakan Hocamız’ın bizlere örnek oluşturan nezaketi ile hareket etmek kendisine verilebilecek en güçlü cevap niteliğindedir.
Son olarak, en kısa sürede bu konuda her türlü hukuki yola başvuracağımızı da açıkça ifade etmek istiyoruz.
Doğan Bekin
Yeniden Refah Partisi
Genel Başkan Yardımcısı